Üniversiteye başlayacaklara tavsiyeler

Yetişkinlik hayatının ilk adımını atan bütün gençlere selamlar. Hepinizin değilse de birçoğunuzun şu sıralar heyecandan uykularının kaçtığını tahmin edebiliyorum. Uzun yıllardır beklediğiniz zaman geldi: Üniversite!

Öncelikle yaşlı bir ablanız gibi sizlere derslerinize sıkı çalışın gibi öğütler vermeyeceğime söz vererek bu güzelim yazıya başlamak istiyorum. Onun yerine kendi deneyimlerime dayanarak üniversiteden neler beklemek lazım biraz anlatmaya çalışacağım.

Üniversiteye başlamak, üniversiteli olmak oldukça heyecan verici peki üniversitenin ilk gününden neler beklemelisin? Bugün bu yazımda elimden geldiğince üniversitenin ilk günü ne yapılır, üniversite nasıl bir yerdir biraz bahsetmek istiyorum.

Bu yazıyı okurken lütfen ülkemizde birçok üniversite olduğunu ve hepsinde birbirinden farklı deneyimler yaşayabileceğinizi unutmayın. Ben hem devlette hem de özel üniversitede lisans okuma fırsatı bulduğumdan kendimi bu konuda bilgi verebilecek yetkinlikte hissediyorum ama her biriniz bambaşka deneyimleri olacağı kesin.

Üniversiteye başlamadan önce yapılması gerekenler

Yeni hayatının ilk gününe hazırlanırken önce kendinle ilgili bazı incelemeler yapmalı ve varsa yapmak istediğin değişikleri tespit etmelisin. Tamamen yeni ve özgür bir ortama çok büyük ihtimalle son, hatta belki aynı zamanda ilk, kez giriyorsun. Elindeki bu fırsatı iyi değerlendirmen gerçekten önemli.

Lise yıllarında utangaç, içine dönük, sessiz sakin biri miydin? Eğer bu özelliklerinden memnunsan ne mutlu fakat yıllardır daha sosyal biri olmak istiyorduysan fırsat ayağını geldi!

Üniversitede her tarzdan insanla iletişim kurma şansı bulacağın için çok daha rahat ve özgür olabilirsin. Ayrıca buradaki hiç kimse eski seni tanımıyor! İçindeki ufak tefek rahatsızlıkları bastırabilir ve olmak istediğin kişi gibi davranmayı başarabilirsin. Burada kimsenin seni tanımadığını ve eğer fikrin değişirse kimsenin sendeki değişimi fark etmeyeceğini kendine hatırlatmalısın.

Tabii yukarıdaki durumun tam tersi de mümkün olabilir. Lise yıllarında arkadaşlarıyla vakit geçiren, okula vakit ayıramayan, sosyal hayatını akademik başarısının önüne koyan fakat içten içe öğrenmekten keyif alan biriysen önünde kendini geliştirmek için onlarca fırsatın olacak. Hatta sosyal hayatından ödün vermeden, öğrenci kulüplerinde aktif rol alarak, seminerlere ve eğitimlere katılarak hem çevreni genişletebilir hem de zihninin gelişmesine fayda sağlayabilirsin.

Sadece karakterinde değil görünüşünde de büyük veya küçük değişimler yapmak istiyorduysan tam zamanı! Saçlarını maviye boyamak, sakal bırakmak, iddialı kıyafetler giymek, salaş bir tarza sahip olmak, bol makyaj yapmak, renk renk ojeler sürmek ve daha aklına gelen her türlü hayalini rahatça gerçekleştirebilirsin. Ayrıca kimse bir değişiklik yaptığının bile farkında olmayacağından sürekli gelecek sorulardan da kendini koruyabilmiş olursun.

Yepyeni bir ortama girmek ilk başta kulağa ürkütücü gelse de bakış açını biraz değiştirirsen aslında sonsuz olasılığa açılan bir özgürlük kapısı olduğunu görebilirsin.

Üniversitenin ilk gününden ne beklemelisiniz?

Üniversiteye başlarken burada kuracağın ilişkilerin oldukça uzun soluklu olabileceğini aklında bulundurmalısın. Üniversitede edineceğin arkadaşlıklar dostluğa dönüşmese dahi profesyonel yaşantında üniversite yıllarında kurulan arkadaşlıkların mutlaka faydasını göreceksin. O yüzden ilk günden mezun olduğun güne kadar sağlam ilişkiler kurabilmek için elinden geleni yapmanı öneririm.

Ne yazık ki üniversitede mecburi sosyalleşme olanağı daha önce okuduğumuz okullara göre biraz daha kısıtlıdır. Yani birileriyle sürekli aynı sınıfta oturmadığınızdan insanlarla ister istemez sosyalleşme imkanınız bulunmaz. O zaman ne yapmak gerekir?

Üniversitelerde sosyalleşmenin en kolay yolu kesinlikle öğrenci kulüpleri diyebilirim. İlgi alanın her neyse buna uygun bir kulüp bulma ihtimalin oldukça yüksek. Eğer bulamazsan bu daha bile iyi olabilir çünkü kendi kulübünü kurma şansını yakalarsın!

Ben en az 7-8 kulübe bir arada üyeydim sanırım. Çok yönlü bir insanım ne yapabilirim? Yani bu üyeliklerin büyük kısmı sadece kağıt üstünde kalmış olsa da birkaç kulübe bile aktif katılmam birçok insanla tanışmamı sağladı.

Üniversite’de ne giyilir?

Arkadaşlar üniversitede her şey giyilir, gerçekten bunun bir kuralı yoktur. Sabah kalkıp saçınızı başınızı yapmaya saatler de harcayabilirsiniz; uyanıp, yüzünüzü yıkayıp, pijama niyetine giydiğiniz eşofmanla kalkıp derse de girebilirsiniz. Çok yüksek ihtimal hiç kimse de hangisini yaparsanız yapın sizi kınamaz.

Açıkçası ben uykusuna düşkün biriyim o yüzden hiçbir zaman sabah kalkıp saçını, makyajını yapıp jilet gibi okula giden biri olamadım. Kahvaltımı bile çoğu zaman yolda ya da okulda bir poğaça veya simitle yaptım. Çünkü yaşasın uyumak!

Ama tabi Blogger Bir Kadın’ın dediğini yap yaptığını yapma. Benim hayatım boyu en özendiğim şey şöyle sabahları kalkıp güzel bir kahvaltı yapıp duşunu alıp hazırlanıp okula veya işe giden insanlar olmuştur. Ben 7 yaşımda ilk “anne beş dakika daha” dediğim günden beri sadece daha fazla uyumanın yollarını arıyorum.

Neyse konumuzdan sapmayalım. Kalkın size kendinizi en siz gibi hissettiren kıyafetlerinizi giyin gidin valla okula. Kimseye ne şıklık borcunuz var ne de kendinizi kanıtlama mecburiyetiniz. Topuklu ayakkabılarının içinde mutlu ve güçlü hissedenler stilettolarını, spor ayakkabılarıyla rahatça kampüste gezinmek isteyenler de sneakerlarını hazırlasınlar. Üniversitenin ilk gününe hazırlanıyoruz!

Üniversiteli olmak nasıl bir histir

Sevgili okurlarım, sayınız kaç olursa olsun, hangi üniversiteye başlayacak olursanız olun, size yolculuğunuzun bu yepyeni ve heyecanlı sürecinde iyi şanslar diliyorum.

Üniversiteden de arkadaşlarınızdan da derslerinizden de maksimum verimi almaya çalışın. Hayatınızın tahminen en güzel yıllarına başlıyorsunuz, bunun keyfini çıkarın. Sevin, sevilin, aşık olun, arkadaşlıklar kurun, kavga edin, hakkınızı arayın, çalışın, öğrenin, gülün, ağlayın ama dolu dolu yaşayın.

Hiçbir deneyimden korkmayın, arkanıza da bi zahmet bakmayın canlarım.

Ben bugün tekrar (ah keşke) üniversiteye başlayacak olsam hem yetişkin hem de öğrenci olma hissinin tadını sonuna kadar çıkarırdım.

Hata yapmaktan korkmayın, artık kendi sorumluluğunuzu alabilecek yetkinliktesiniz. Sizin hatanız sizin sorumluluğunuz, başka hiç kimseyi ilgilendirmez. Başkalarının özgürlüklerine ve haklarına zarar vermediğiniz sürece dilediğiniz gibi yaşayın. Çünkü üniversite okumak, üniversiteli olmak özgür olmak demektir. Ve inanın bana hayatta özgürlükten daha tatlı hiçbir şey yoktur.

Vive la liberté!